İstanbul Silüeti.

Anadolu Ajansı ödüllü fotoğraflar sergisinden, bir İstanbul silüeti.
Silüet; Fransızca "silhouette" kelmesinden dilmize geçmiştir, bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge anlamına gelmektedir.
Daha çok şehirlerin, dağların, belli yükseklikleri olan coğrafi elemanların panaromik görüntüsü için siluet tabiri kullanılır.
İstanbul silüteininde olmazsa olması selatin camileridir. Söylenirken selatin kelimesi çoğunlukla Selahattin kelimesiyle karıştırılmaktadır.
Selatin camileri deyince; Osmanlı sultanlarının ve eşlerinin yaptırdığı camiler akla gelmelidir. Bir başka şahsın, misal bir paşanın yaptırdığı bir cami ne kadar büyük, ne kadar görkemli olursa olsun selattin camii sayılmaz.
Özeliklerne gelince: Hünkâr mahfili vardır. Birden fazla minareye sahiptirler. Büyük camilerdir. 24 saat açık olmalıdırlar. Klasik dönemde , savaşlardan edinilen ganimetle bütçelendirilmişlerdir. Sefere gitmeyen padişahın selatin camii inşa ettirmemesi gerekir.
Kendi deönemlerinde, büyük bir savaş, zafer kazanamayn padişahlar, bir selattin camii yaptırmaktan ar duymuşlardır. 3. Murat büyük bir camii yaptırmaya heves etmesine rağmen hicap ettiğinden; İstanbula bir selaatin camii yaptırmamış, şehzadelik yaptığı Manisa'ya Şehzade Camii'ni inşa ettirmiştir. Bunun istisnası; Sultan 1.Ahmet bu geleneğe uymayıp Sultanahmet Camii'ni inşa ettirmiştir.
Süleymaniye Camii, Selimiye Camii, Sultanahmet Camii, Şehzade Camii, Nuruosmaniye Camii, Fatih Camii, Eyüp Camii, Yeni Cami, Beyazıt Camii, en güzel örnekleridir.

0 yorum: