Balık avlamak!



Severim. Balığı avlamayıda, yemeyide severim. Hele insanın kendi tuttuğu balığın lezzeti hiç bir balıkta yoktur. Antalya Side'de yaşadığımız için özelikle turizm sezonun sonunda kış aylarında bolca vakit bulduğumuz güzel bir uğraş.

Bu sıralar televizyon izlemeyede bol vakit var. belgesel kanallarını severim, özelikle balık avı ile ilgili olanları. Fakat oradaki balık avı meraklılarına uyuz oluyorum. Sözde balıkları öldürmüyoruz biz onların yaşamsını istiyoruz, biz yemeyi değil tutmayı seviyoruz triplerinde; tuttukları balıkları tekrar suya bırakıyorlar. Hele geçenlerde iki kişi Fransa sahillerinde 40 kadar levrek tuttular (levrek ya levrek, balıkların şahı!) ve suya saldılar.

Simdi ben olsam suya salmazdım en fazla 10 kadar tutup bu bize yeter der çeker giderdim. Bir sürü balığada o yakalanma, çekilme, su dışına çıkarılma korkusunu yaşatmazdım. Şimdi hangisi daha insancıl?

spor aşkı!




banyo

" banyo yaparım ama illa küvette olacak, soğuk suya hiç dayanamam, sıcak olacak" böyle buyurmuş kepçeci...

dildo

" komşu lazım değilse senin dildoyu ( yapay penis) bi uzatsana..."




herkes en büyüğün, yaratanın önünde secdeye varmış...
o düdütünü sürecek yer bulmanın sevincinde..

yemin

"milletin egemenliğine" kast ettiği için tutuklanan bir kaç adamı
birileri seçilecek yerden aday yaptı,
milletvekili seçtirdiler.
sonra bu adamlar
"milletin egemenliğini korumak için yemin edemedi" diye bir sürü maraza çıktı...
***
yeminiz batsın!