ölenlerin ardından...

hatırlarmısınız ne ahlar ne vahlar yakıldı ölenlerin ardından.
eşref bitlis paşa, uğur mumcu, adnan kahveci, madımak hotelinde katlediler insanlarımız vs...
ben rahmetli uğur mumcuya yapılan şerefsiz saldırı sonrasını hatırlıyorum, gözümün önündeki resim karesi; bombalanan aracının önündeki evinin kapısında, zamanın kelli fellileri; rahmetli erdal inönü ile rahmetsiz süleyman demirel, ne sözler vermişlerdi katillerin bulunması adına, acılı insanları, kanayan kalpleri susuturmak için belki de yarın yakalıp adalede teslim edeceklerdi şerefsizleri...
oysa son günlerde görüyoruz ki o zamanlar şerefsiz dediklerimiz aslında devletin şerefli görevlileri, hatta paşalarıymış. Hemde biririsi MGK üyesi... yani milletin güvenliliğinden, huzurundan sorumlu şerefli devlet büyüklerimiz...
belkide hiç bilmeyecektik bu şerefli adamlar, isimleri kadar kendilerine güvenleride büyük olmasa, bi salaklık edip uluorta konuşmayacaklardı. onlara nasılsa bi şey olmaz...
onlara deyecek lafımız da olmaz zaten...
lafı olduğu sanılan bir kaç lafebesini çıkarmışlar tv kanallarına... geçen seyrettim bir kaçını... kaçından biri oktay ekşi (hürriyetin değişmeyen baş yazarı) o pek çıkmazdı, dolaşmazdı kanal kanal ama... demek ki pek okuyan kalmamış tv kanallarında arzı endam edip facayı çilalamak istemiş. kaçından biri yirmibeşli paşa hani eski MGK üyesi "cami yaktık" diyen, sonra da "ne salak haberciniz varmış ben öyle demedim, yunanlılar yaktı dedim o beni yanlış anlamış" diyen... kaçından biri eski bakan fikri sağlar... bir diğeri yirmibeşten genç bi emekli tümpaşa (tümgeneral). bu paşa az daha kallı düşüyor yaşlı paşa göre, saçlar dökülmüş ama endam yerinde. hakkını yemişler anlaşılan erken emekl iyapmışlar orpaşa olmadan kpaıyı göstermişler. demek ki fazla akıllı durmayacaksın, az salak takılacan ki ürkütmeyesin vak vakları!
deyse konumuza dönelim...
son noktayı koydular konşmada özelikle paşa yazar ekşiyle, emekli tümpaşa aynı şeyi söyleidler mealen " her devletin böyle gizli kapaklı kanunsuz işleri olur... bu işler devlet sırrıdır, bunu yapanlar salakça bunu uluorta konuşamazlar, ketum olmalılar vs..."
"yani insan öldürmek, kesmek biçmek, içinde insanlarla birlikte hotel yakmak önemli değil, yeterki ağzını sıkı tut"
***
aslında bu soruların bir muhatabı süleyman demirel olmalı... uğur mumcunun katillerini mutlaka adalet önüne çıkarma sözünü veren.

demlik

kaç ağızı tatlandırdın, kaç sohbeti ballandırdın!
ne pahasına, daha çok ateşten başka ne oldu karın?

Nostalji

nostalji, eskiyi beğenme, eskiyi yad etme, eskiyi yaşatma, bizim kuşağa özgü bir olgu...
öncekilerde varmıydı bilmiyorum.
sanmıyorumda...
eskiler, hatta daha eskiler; faldır, gaybtan haber almadır, yıldızlardır derken daha çok ileriyi görmeye çalışmışlar...
biz ise gözümüzü beğendiğimiz bir şeye sabitlemişik; budur diyoruz, başkası olmaz...
hangisi doğru, hangisi yanlış bunun hesabında değilim...
bi şeye takılıp kalmak sıkıyo beni, bozuyo...
ama güzel miş mi?
güzel miş?
doğrusu bende nostalji tarafındayım
işte bu yüzden acaba doğru mu yapıyoruz diyorum?

"karına ver! bu onun işi!"

bazı şeylere, illaki kadın eli değmeli1
illaki!!!

istiklal marşı "hadisesi"

" hadisenin " ismiyle müsama bir şekilde "olay" olan istiklal marşı okuyamama becerisinden sonra, ajda ninesinin "2 gün" çalışarak bütün medyadan aferin alan istiklal marşı okuma becerisi konuşuldu bir kaç gündür. birde bunların arasına alevi toplantısında "okunsun, okunmasın" tartışması eklendi.
"okunmasın" diyenler kazandı ve "okunmadı".
"okunmasın" diyenler neden "okunmasın" dediler bir yerlerde "okuyabilseydik"de anlasaydık.
ama "okuyamadık".
okuyup, okumamaları onları bağlar.
ben bu okunmamasın ısrarlarını merak ediyorum.
bizde beceremeyiz "hadise" olmayalım endişesi varmıydı? pek sanmıyorum.
"hadisenin", "hadisesi" farklı. birisi çıkıpta sormadı kızcağıza hayatında kaç kere istiklal marşı okudun diye.
yanlış bilmiyorsam bu kızımız bize belçikadan rücu etti. talim terbiyesini orada aldıysa, milli marş becerisi belçika marşıyla ilgili olabilir?
ajda ninesi gibi 60 küsur senedir istiklal marşıyla yaşamadı ki kızcağız.
o bile bu yaşında kapanmış, iki gün traning yapmış baksanıza...
kimse kalkıpta durduk yere "hadiseyi" büyütmesin yani.
onu bu işe bulaştırıp, akıl vericilerini suçlayın öncelikle.
sen akıl hocası, olacaksında bu şekilde okuyunca başına neler geleceğini bilmeyeceksin!
***
istiklal marşı derin mevzu...
şiir olarak mükemmel; istikla savaşını yaşamış, köy köy, cami cami, kürsü kürsü dolaşıp milli mücadeleye destek toplayan, bi fiil çarpışan bir şairin yüreğinden çıkmış.
güfte süperde, beste çok su götürür.
ama yıllardır bir çok eleştiriye rağmen "götürüyor"da doğrusu...
neler neler "götürmedi" bu marş?
yazarını bile "götürdü"...
istiklal marşının 7. kıtasını bilyormusunuz?

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ,
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ !
Canı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin, tek vatanımdan beni dünyada cüdâ

...
gençler belki bazı kelimeri bilmeye bilir; "şühede: şehitler", "Hüda: Allah", "cüda: ayrı" anlamına geldiğini dip not olarak şeyedelim.
yani merhum Akif : " bu vatan için ölünür, binlercesinin öldüğü gibi. ölmek önemli değil, önemli olan vatanın vatan olmaya devam etmesi, başkasının eline geçip başkasının vatanı olmaması"diyor. ve dua ediyor: "Allahım beni vatanımdam ayırma ..." diye.
işte istiklalimiz kurucularından en büyük şahidlerinden, istiklal marşıyla bunu destanlaştıran; M. Akif Ersoy'u biz işi bittikten , vatan kurtulduktan sonra "vatan haini" belleyip, vatanından ayırırmış, sürgüne yollamışız...
onlarcası...
yüzlercesi gibi...
öyle değil mi Ahmet Kaya!
"bu ne yaman çelişki" değil mi?

ucundan kaçtı!

bir oyla kaybettik.
yada Fransa bir oyla kazandı...
***
öyle oldu böyle olduyu boşverin.
UEFA başkanı bile Fransız. üyelere baskı yapmış.
onu da boşverin.
G.Kıbrıs, Malta vs 18 milyona oy satmışlar.
onu da boşverin.
hepsi hiristiyan sen müslüman.
onu da boş ver.
senin daha stdaların, yolların, altyapın hazır değil; sadece sözünü vermişsin.
onu da boş ver.
ney mi boş ver me; Avrupanın büyük devleti! Fransayla 1 oy kalmış aranda. hemde bütün olumsuzluklara rağmen!
işte bunu boş verme!
***
dün ucundan kaçırdık; bir dahakine tutup koparırız evelallah!

Papatya

Evinizin güneş gören bir köşesindeki saksıya en iyi toprağı koyar, itinayla su verirsiniz.
Bir gün bakmışsınızdır ki; solmuş, kurumuş, bitmiş...
Oysa birde Side'de kupkuru kumda, sıçağın bağrında başını güneşe doğru dimdik tutan şu papatyaya bir bakın...
Hastayım bunların yaşama inadına...

Bekleyiş

Beklemek önemlidir.
Bazen acı verir, bazen umut...
Neyi, nasıl beklediğine göre değişir beklemenin rengi.
Siyah, beyaz, pembe, kırmızı, gri, morcivert...
***
Birde postacılar vardır,
haberciler...
bazen sevgiliden haber getirirler,
bazen babadan, öğrenciye harçlık.
bazen de, asker anasını ağlatarak; beklemeyi bitirirler...
***
ölümdür; her bekleyişi bitiren...
ölümdür kaçınılmaz son...
her ölüm haberi acıdır, açıtır...
en kötü bekleyişte ölümü beklemek olsa gerek...

Sarı Orman, Kırmızı Toprak

Mükemmel renkler; kırmızıdan açık sarıya giden harika bir tonlama.

Cem Karaca - Susuyoruz

Darbe darbe dedikleri!

Askerlerin ihtilal yapma mantığı ney?
Kendisini ülkenin sahibi sanması mı?
Topun ,tüfeğin onun elinde olması mı?
Sağdan soldan, iyi gaza gelmeleri mi?
Bu derin mevzulara dalıp başınını şişirmeyeceğim; sayfayı terk etmenize gerek yok.
Ben şeyi merak ediyorum; darbe ve ihtilal isimlerini neye göre seçiyorlar?
isim seçmek önemli. çoçuğunismi yüzünden kavga eden nice anne babalar var.
Nice ortaklıklar dükkanın ismini seçme aşamasında nihayete eriyor.
Kelli felli paşalarımız neler düşündü acaba bu ismi seçme olayında. Hangi mantığa göre bu isimler seçildi.
Deniz kuvvetleri komutanının tuttuğu darbe günlükleriyle başladı ilk olay...
Sayfa sayfa yazmış paşa; çarşaf çarşafta yayınlandı...
Orada rastladık ilk şu; "sarı kız, ayışığı, yakomoz, eldiven" isimlerine.
Doğrusu bi askere yakıştıramamıştım; pek bi romantik gelmişti bu isimler.
Daha erkeksi isimler beklerdik biz ordumuzdan şahsen.
Asker adama yakışmıyor hani, bu isimler.
Acaba; hani derler ya "her başarılı erkeğin arkasında bir kadın yatar"diye...
Ne bileyim paşalarımız eşlerine de danıştılar mı bu isim konusunda?
-"Adıma bi ihtilal yapmadın diyen" eşi sarışın mıydı ki; paşa "sarı kız " koydu darbenin ismini?
***
Neyse sonunda balyoz geldi de biraz rahatladık...
Zaten önceleri bazılarının inanası, bu yüzden gelmiyordu.
Türk ordusunun yapacağı darbeye böyle feminen isimler koyması anlamlı değildi hani!
Balyoz bütün bu şüpheleri kırdı elhamdulillah...

CMYLMZ ne yaptı?

Önce Gora'yı yaptı. Şimdiye kadar bu mihvalde uzay flimi yapan Türk sinemacısı yoktu.
Flimden çıkan eleştirmenler "çok küfürlü" dediler.
Başka akıllarında bi şey kalmamıştı
Arog'u yaptı, Gorayla karşılaştırdılar.
Milyonlar izledi; uzmanlarımızın çoğu beğenmedi ...
***
Şimdide Yahşi batıyı hep Gorayla, Arogla karşılaştırıyorlar; pek güldürememiş CMYLMZ onları.
Yahu adam Türk sinemasında, adam gibi yapılamayını yapmış.
Tam bir western çekmiş.
Kostüm, efektler, dekor şimdiye kadar ulaşılan en üst nokta sinemamız için.
Para harcanmış, emek harcanmış; hava civa...
Güldürememiş Cem Yılmaz; "çok büyük gülme beklentileriyle gitmeyin" diyorlar birde...
Belli ki, Cem Yılmazın "komik adam" yaftası başına dert olmuş.
***
Sahi siz neye gülersiniz?
Gelmiş geçmiş en iyi Türk komedyen kim sinemada?
Kemal Sunal mı?
Rahmetlinin hala tv kanallarında flimleri dönüyor.
Hala insanlar gülüyor.
Peki Kemal Sunal'ın en çok hangi repliğine gülüyorlar...
Elcevap " eşşeğlo eşşek"...
***
Sinema bir yönüyle ticari bir olay.
Bir flimin salonlara ne kadar çok insan çektiğiyle doğru orantılı başarı durumu...
Recep İvedik güldüyor insanımızı
Fazla para harcamadan hemde; kostüm, dekor sıfır.
Salonlar doluyor...
Ayılığına, yellenmesine, geğirmesine, kaşınmasına, başka birisi bize yapsa kızacağımız eşek şakalarına gülmek için gidiyor insanlar...
Türk insanını güldürmek için neler gerekli olduğuna bir bakın.
Hiç para harcamadan, parayı götürmek mümkün...
Hatta CMYLMZ tek kişilik gösterilerle de masrafsız bi şekilde parayı sırtlayıp götürmeyi en iyi başaran adam memlekette.
Bütün bunlara rağmen; eşek yükü para döküyor; ayrıntıya dikkat ediyor.
Kostüm, dekor mükemmel olsun diye uğraşılıyor...
Aldığı karşılık: "Güldüremedi!"
Acaba neden?
CMYLMZ ne istedi?
CMYLMZ ne yaptı?
Sadece güldürmek istese bunu ondan iyi ondan kolay yapacak adam olmaz...
O zaman Yahşi Batıda CMYLMZ ne yaptı?
Bir western flimi yaptı...
Gidin de adam gibi seyredin...

Fal

Kahveye, yıldızlara bakılır; beklenen gelecekmi diye...
Paraya, aşka, dosta yıldızlardan medet umulur kavuşmak için..
yıldızlar, onu getiremeyeceğine göre;
yıldızlara sormakta hayalperestlik...
hayatı yıldızlara göre değil de;
galiba biraz rüzgara göre yaşamak lazım..
rüzgara göre yelken aç;
o zaman o gelemesede, sen ona gidersin...

Beyaz Balina

kara derinliğin, beyaz devi...

Akis

aynada ağaç çoktan çıplamış
kuruyan yapraklarıyla
rüzgar dalgasını geçiyor

kış gibi oldu gidişin
hasretin rüzgar gibi sallıyor
oda dalgasını geçiyor hatıratınla...

***
tuncer
*

Önce kimi öldürmeli?

Yukarıdaki sorunun cevabını ben değil. Merkez sağın büyük ümidi, genç siyasetci ! Hüsamettin Cindoruk vermeli.
Bir tv programında "- ...Sayın Arınç'a suikast iddiası, eğer varsa vahim. Ama daha önce suikastlar dönemi yaşamış bir Türkiye, bir Osmanlı dönemi var. Oraya bakarsanız, eğer suikast yapılacaksa Sayın Arınç'a sıra gelmez... Yani birileri suikast yapmaya başlarsa Sayın Arınç'tan başlamaz." diyen kendisi.
Sıralama listesini versede bizde sıranın kimden başlayacağını öğrensek.
Bu genç siyasetci bir başka programda da terorist başına "sayın Öcalan"demişti. Programı yöneten :
"- Az önce galiba diliniz sürçtü, “sayın Öcalan” dediniz, diye uyardı.
Cindoruk , bilinen rahatlığı ile yanıtladı.
- Hayır bilerek söyledim. Mahkeme kararı da bu doğrultuda çıkmıştır. Sayın Öcalan dememin bir sakıncası yoktur.
Ya kamuoyu vicdanı ne karar verdi bu konuda. "
Binlerce şehidimiz ve şehid yakınları ne karar verdi; katillerine sayın denmesi konusunda.
Bu gün "sayın" denmesini savunanların açtığı kapıtan girenler, yarın "katil" diyenleri kişilik haklarına saldırıdan mahkum ettirirler.
Gerçi Ergenokonun avukatlığını yapanların, Erkenekonun taşeronunu PKK'nında avukatlığını yapması çok doğal.



Balondan eloktro gitar. Dinleyin bakalım sesini beğenecekmisiniz.

Pencere