Değişim

Zaman aleyimize çalışıyor...
Geçen her saniye vücudumuzdanda götürüyor...
Son saniyeye gelmeden önce acaba ne kadar değişeceğiz...
Kader ne kadar yaşlanmamıza müsade edecek, ne kadar süre biçmiş vucudumuza...
Nasılda şekilden şekile giriyoruz hayatımız boyunca.
Yanılmıyorsam, vücudumuzdaki her hücre 6 ay içinde yenileniyor.
Her şey bu kadar değişimden yanayken.
Her şeyin bir süresi varken.
Bizdeki değişmeyen tek şey, değişimin farkına varmamızı engelleyen aptallık olsa gerek...
Yoksa nasıl farkına varamayız ki bu kadar çok farklılaşmaların....
En büyük aptallılığımızda ne bilyormusunuz dostlar ?
Farklılaşaçağımızın, farkına varıp, farklılaşmaya ayak dirememiz.
Farklılaşmayı engellemeye çalışmamız...
Gerçi işi bilen paragözler bunu bir sektör haline getirdi...
Piyasa yaşlanma önleyici, gençleştirici ürünler ve metodlarla dolu!
70 yaşındaki bir insanı 60 yaşında,
60 yaşındakini 50 yaşında
50 yaşındakini 40 yaşında
40 yaşındakini de 30 yaşında göstermeye yarayan bi rsüür metod ve ürün var...
50 yaşındayken 40 görünmeye çalışan kişi ömrü vefa ederse 60 ında 50 görünmeye çalışıyor...
Bırak be dostum, hangi yaştaysan onun tadını çıkar...
Zamana karşı koyulmuyor..
Ne yapsak beyhude...
Gelip geçiçi şeylerin peşinde koşmayı bırakalım.
Yakalanmıyor çünkü.
Yakalanmasıda imkansız.
Sebep; ikide bir hedef değişiyor.
Eğer bi şey yakalamak istiyorsan.
Değişmeyen bir şey olmalı.
Değişmeyen şeyi bulup, o hedefte gitmeli...
O ne mi?
İşte bulmakta bu soruyla başlıyor.
Kolay gelsin!