Niye indin lan dağdan!

Birileri geldi.
Sınırın ötesinden.
Güneydoğu tarafından.
Kimisi 34 diyor sayılarına, kimisi 8. Kimileri barış geldi diye otağ kurdu alaylar çekti.
Kimileri sevindi milletimize barış gelecek diye. Milletin çocukları boşu boşuna kırılmayacak diye.
Kimileri milleti buldu, kalablığı gördü, çıktı kürsüye; esti gürledi.
Kimileride neden geldiniz dedi "milletin kürsüsünden".
Kimileri demogoji sanatını konuşturdu; dolaştırdı dolaştırdı lafı. Ez cümle "neden geldiniz, neden silah bıraktınız, hadi geldiğiniz dağa" deseydi, daha iyi anlardı milet.
***
Bir kavgada herkes attığı yumrukları sayar.
Misal Boks maçında bunu sayan hakemler vardır. Kim fazla sümsük vurmuşsa diğerinin suratına, onu galip ilan ederler.
Bir kazan vardır boks maçı sonucunda sayılan yumruklara göre. Sonuçta birtane fazla atmış olsanız galipsiniz. Ya yediğiniz yumruklar. Maçın sonucunda kimin eli havaya kaldırılırsa kaldırılsın; dayak yemişsinizdir, ama az ama çok...
Kazanan daima hiç yumruk yemeden seyre dalan organizasyonlardır. Boks maçını organize edip, bilet neyin satanlar zevkle seyreder, boksörlerin birbirini bataklamalarını...
***
25 yılıdır, bir hesaba görede 86 yıldır, evlatlarımızın eline silah tutuşturup dağa yolluyoruz. kah oradan, kah buradan...
Bu millet vakurdur; vatan için dökülen kanın, verilen canın hesabını tutmaz. Yüreği yanar, yangını bastırmak için sinesini döver. Yinede şikayet etmez. Eline Kur'anını alır şehidin başına okumaya gider...
Başkasının evlatlarıda dağa çıkmaya devam eder. Ayakları üzüerinde elinde tezkeresiyle evledına kavuşan şanslıdır. Şükrünü eda eder. Susar...
Yeter artık, bizim evlatlarımızı niye dağa çıkarıp duruyorsunuz. Neden 25 yıldır bu işi çözemediniz diye sormazlar...
Vakti gelince düğün dernekkurulur evlatlar dağa yolcu edilir. Belkide ana babnın göreceği son düğün dernektir bu...
Birileride böbürlenir, birileri, koşa koşa, güle oynaya, çalgıyla çengiyle, bir emirleriyle ölüme koşuyor diye...
***
Sonuca gelecek olursak:
Yok yok uzun uzdıya yazmayacağım; sonuc çok basit aslında...
Dağa çıkılmayacak, tetiğe basılmayacak.
Birsinin evladı elde silah dağa çıkmazsa, birisinin evladı da elde silah onun peşinden gitmez.
Sonuç; sıfır kayıp...
Ne kadar basit değil mi?
Hadi be sende, nasıl olacak bu diyeceğinizi biliyorum.
Evet basit, millet için basit...
Zor olan millete beni seç diye yalvaranların işi.
Mağaret burada.
Politik zeka, politik kabiliyet burada.
Eh politikayı; ne etliye ne sütlüye bulaşmamak olarak yorumluyorsan, çözümün zor olduğunu görüp çözümsüzlüğe oynuyorsan, kısacası işi çözmeye tıpan yetmiyorsa; Dağdan inenlere "hop niye iniyorsunuz, niye silah bırakıyorsunuz lan, çıkın dağınıza, bizim dertsiz başımıza iş açmayın "dersin.
Faturayı seni oraya gönderen millete kesmek varken, sen niye ödeyesin ki?
Di mi? Akıllı ve tıpasız vekilim benim!..

0 yorum: